NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU İŞRATU’N-NİSA

<< 2335 >>

الغيرة

4- Kıskançlık

 

أخبرنا محمد بن المثنى قال نا خالد قال نا حميد قال قال أنس كان النبي صلى الله عليه وسلم عند إحدى أمهات المؤمنين فأرسلت أخرى بقصعة فيها طعام فضربت يد الرسول فسقطت القصعة فانكسرت فأخذ النبي صلى الله عليه وسلم الكسرتين فضم إحداهما إلى الأخرى فجعل يجمع فيها الطعام ويقول غارت أمكم كلوا فأكلوا فأمر حتى جاءت بقصعتها التي في بيتها فدفع القصعة الصحيحة إلى الرسول وترك المكسورة في بيت التي كسرتها

 

[-: 8853 :-] Enes der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarından birinin yanında idi. Diğer bir hanımı ona bir tabak içinde yemek gönderdi. Hanımı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in eline vurdu ve tabak düşüp kırıldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kırılan tabağın iki parçasını alıp birini diğerine ekleyerek yemeği toplayıp: "Anneniz kıskandı, yiyiniz" demeye başladı. Oradakiler de yediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in emri üzerine hanımı yanındaki (yeni bir) tabağı getirdi ve onu yemeği getiren kişiye verdi. Kırılan tabağı da kıran kişinin evinde bıraktı.

 

Mücteba: 7170; Tuhfe: 633

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2481, 5225), Ebu Davud (3567), İbn Mace (2334), Tirmizi (1359), Ahmed, Müsned (1207) ve Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (3355) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا الربيع بن سليمان قال أنا أسد بن موسى قال نا حماد بن سلمة عن ثابت عن أبي المتوكل عن أم سلمة أنها تعني أتت بطعام في صحفة لها إلى النبي صلى الله عليه وسلم وأصحابه فجاءت عائشة مؤتزرة بكساء ومعها فهر ففلقت به الصحفة فجمع النبي صلى الله عليه وسلم بين فلقتي الصحفة ويقول كلوا غارت أمكم مرتين ثم أخذ رسول الله صلى الله عليه وسلم صحفة عائشة فبعث بها إلى أم سلمة وأعطى صحفة أم سلمة لعائشة

 

[-: 8854 :-] Ebu'l-Mutevekkil, Ümmü Seleme'den naklediyor: Ümmü Seleme bir tabakta Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ve ashabına yemek götürdü. Hz. Aişe elbisesi ile örtünmüş vaziyette bir taşla geldi ve vurup tabağı kırdı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemeği kırılan tabağın içine topladı ve iki defa: "Yiyiniz, anneniz kıskandı" dedi. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Aişe'nin tabağını aldı ve Ümmü Seleme'ye gönderdi. Ümmü Seleme'nin kırılan tabağını da Hz. Aişe'ye verdi.

 

Mücteba: 7/70; Tuhfe: 18247

 

 

أخبرنا محمد بن المثنى عن عبد الرحمن عن سفيان عن فليت عن جسرة بنت دجاجة عن عائشة قالت ما رأيت صانعة طعام مثل صفية أهدت إلى النبي صلى الله عليه وسلم إناء فيه طعام فما ملكت نفسي أن كسرته فسألت النبي صلى الله عليه وسلم عن كفارته فقال إناء كإناء وطعام كطعام

 

[-: 8855 :-] Hz. Aişe der ki: Safiyye gibi güzel yemek yapanı görmedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir tabak içinde yemek hediye ettiğinde kendimi tutamadım ve tabağı kırdım. Bunun kefaretini Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sorduğumda: "Kaba karşı kab, yemeğe karşı da yemek" cevabını verdi.

 

Mücteb8: 7/71; Tuhfe: 17827

 

Diğer tahric: Hadisi Ebu Davud (368) ve Ahmed, Müsned (25155) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا الحسن بن محمد الزعفراني قال نا حجاج عن بن جريج زعم عطاء أنه سمع عبيد بن عمير يقول سمعت عائشة تزعم أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يمكث عند زينب بنت جحش فيشرب عندها عسلا فتواصيت أنا وحفصة أن أيتنا دخل عليها النبي صلى الله عليه وسلم فلتقل إني أجد منك ريح مغافير أكلت مغافير فدخل على إحداهما فقالت ذلك له فقال لا بل شربت عسلا عند زينب بنت جحش ولن أعود له فنزلت يا أيها النبي لم تحرم ما أحل الله لك تبتغي مرضات أزواجك إن تتوبا إلى الله لعائشة وحفصة وإذ أسر النبي إلى بعض أزواجه حديثا لقوله بل شربت عسلا

 

[-: 8856 :-] Hz. Aişe'den rivayete göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zeyneb binti Cahş'ın yanına giderdi ve orada bal içerdi. Ben ve Hafsa anlaştık ve hangimizin yanına gelirse Ona: ''Senden meğafir kokusu geliyor. Meğafir mi yedin?" diyeceğiz dedik. Birimizin yanına geldiğinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlaştığımızı deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Hayır! Ancak Zeyneb binti Cahş'ın yanında bal içtim. Bir daha da içmem" dedi. Bunun üzerine Hz. Aişe ve Hafsa hakkında: "Eşlerinin rızasını gözeterek, Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine yasak ediyorsun? Allah bağışlayandır, acıyandır." (Tahrim 1), " ... Eğer ikiniz de Allah'a tövbe ederseniz, kaymış olan kalpleriniz düzelmiş olur. .. " (Tahrım 4) ayetleri nazil oldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Bal içtim" buyurması üzerine de, "Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti" (Tahrim 3), ayetleri nazil oldu.

 

Mücteb8: 7/71; Tuhfe: 16322

4718. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرنا إبراهيم بن يونس بن محمد بن حرمي قال نا أبي قال نا حماد بن سلمة عن ثابت عن أنس أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كانت له أمة يطؤها فلم تزل به عائشة وحفصة حتى حرمها على نفسه فأنزل الله تعالى يا أيها النبي لم تحرم ما أحل الله لك إلى آخر الآية

 

[-: 8857 :-] Enes'in naklettiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in beraber olduğu bir cariyesi vardı. Hz. Aişe ile Hafsa, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i, cariyeyi kendine haram kılana kadar rahat bırakmadılar. Bunun üzerine Yüce Allah: "Eşlerinin rızasını gözeterek, Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine yasak ediyorsun? Allah bağışlayandır, acıyandır." (Tahrim 1) ayetini indirdi.

 

11543. hadiste tekrar gelecektir. - Mücteb8: 7/71; Tuhfe: 382

 

Bu Hadisi: Kütüb-i Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.

 

 

أخبرنا قتيبة بن سعيد قال نا الليث عن يحيى عن عبادة بن الوليد بن عبادة بن الصامت أن عائشة قالت التمست رسول الله صلى الله عليه وسلم فأدخلت يدي في شعره فقال قد جاءك شيطانك فقلت أما لك شيطان قال بلى ولكن الله أعانني عليه فأسلم

 

[-: 8858 :-] Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yaklaştım ve elimi saçlarının arasına daldırdım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şeytan'ın mı geldi?" dedi. Ben de: "Senin şeytanın yok mudur?" diye sorunca: "Evet var. AncakAllah bana yardım etti ve şeytanım Müslüman oldu" cevabını verdi.

 

Mücteb8: 7/72; Tuhfe: 16184

 

Bu Hadisi: Kütüb-i Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.

 

 

أخبرني إبراهيم بن الحسن عن حجاج عن بن جريج عن عطاء قال أخبرني بن أبي مليكة عن عائشة قالت فقدت رسول الله صلى الله عليه وسلم ذات ليلة فظننت أنه ذهب إلى بعض نسائه فتحسسته فإذا هو راكع أو ساجد يقول سبحانك وبحمدك لا إله إلا أنت فقالت بأبي وأمي إنك لفي شأن وإني لفي آخر خالفه عبد الرزاق

 

[-: 8859 :-] Hz. Aişe der ki: Bir gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanımda olmadığını görünce, hanımlarından birinin yanına gittiğini zannettim. Gidip aradığım da onu rükuda veya secdede gördüm: "Seni noksanlıklardan tenzih eder, Sana hamd ederim. Senden başka ilah yoktur" diyordu.

 

Bunun üzerine ben: "Anam babam Sana feda olsun. Sen ne yaparken ben ne düşünüyorum!?" dedim.

 

Mücteba: 7/72; Tuhfe: 16256

721. hadiste tahrici yapıldı. Bir sonraki hadise bakınız.

 

 

أخبرني إسحاق بن منصور قال أنا عبد الرزاق قال أنا بن جريج قال أخبرني بن أبي مليكة أن عائشة قالت افتقدت النبي صلى الله عليه وسلم ذات ليلة فظننت أنه ذهب إلى بعض نسائه فتحسست ثم رجعت فإذا هو راكع أو ساجد يقول سبحانك وبحمدك لا إله إلا أنت فقلت بأبي وأمي إنك لفي شأن وإني لفي آخر

 

[-: 8860 :-] Hz. Aişe der ki: Bir gece Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanımda olmadığını görünce, hanımlarından birinin yanına gittiğini zannettim. Gidip onu araClım ve geri döndüğümde onu rükuda veya secdede gördüm ve şöyle diyordu: "Seni noksanlıklardan tenzih eder, Sana hamd ederim. Senden başka ilah yoktur." Bunun üzerine ben: "Anam babam sana feda olsun. Sen ne yaparken, ben ne düşünüyorum?!" dedim.1

 

Mücteba: 7/72; Tuhfe: 16256

721. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرنا سليمان بن داود قال أنا بن وهب قال أخبرني بن جريج عن عبد الله بن كثير أنه سمع محمد بن قيس يقول سمعت عائشة تقول ألا أحدثكم عن رسول الله صلى الله عليه وسلم وعني قلنا بلى قالت لما كانت ليلتي انقلب فوضع نعليه عند رجليه ووضع رداءه وبسط طرف إزاره على فراشه ولم يلبث إلا ريثما ظن أني قد رقدت ثم انتعل رويدا وأخذ رداءه رويدا ثم فتح الباب رويدا فخرج وأجافه رويدا وجعلت درعي في رأسي واختمرت وتقنعت إزاري وانطلقت في أثره حتى جاء البقيع فرفع يديه ثلاث مرات وأطال القيام ثم انحرف وانحرفت فأسرع فأسرعت فهرول فهرولت وأحضر وأحضرت وسبقته فدخلت فليس إلا أن اضطجعت فدخل فقال ما لك يا عائش رابية قال سليمان حسبته قال حشيا قلت لا شيء قال لتخبريني أو ليخبرني اللطيف الخبير قلت يا رسول الله فأخبرته الخبر قال أنت السواد الذي رأيت أمامي قلت نعم قالت فلهدني لهدة في صدري أوجعني قال أظننت أن يحيف الله عليك ورسوله قالت مهما يكتم الناس فقد علمه الله قال نعم فإن جبريل أتاني حين رأيت ولم يكن يدخل عليك وقد وضعت ثيابك فناداني وأخفى منك وأجبته فأخفيته منك وظننت أن قد رقدت فكرهت أن أوقظك وخشيت أن تستوحشي فأمرني أن آتي أهل البقيع فاستغفر لهم خالفه حجاج فقال عن بن جريج عن بن أبي مليكة عن محمد بن قيس

 

[-: 8861 :-] Muhammed b. Kays anlatıyor: Hz. Aişe: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile benim aramda olan bir şeyi sizlere anlatayım mı?" deyince, biz: "Anlat" cevabını verdik. Hz. Aişe şöyle devam etti:

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sırası bende olduğu bir gece döndü ve ayakkabılarını ayak uçlarının yanına koydu. Elbisesini kaldırdı ve hırkasını yatağın bir kenarına açtı. Benim uyuduğumu sandı ve ayakkabılarını yavaşça giyip, elbisesini yavaşça aldı. Kapıyı da yavaşça açıp çıktı ve yavaşça geri kapattı. Ben de örtümle başımı kapattım hırkamla örtündüm ve peşinden gitmeye başladım. BakI' denilen yere geldi, üç defa ellerini kaldırdı ve uzunca ayakta kaldı. Sonra geri dönünce ben de geri döndüm. O hızlı yürümeye başlayınca ben de hızlı yürümeye başladım. O daha da hızlı yürümeye başlayınca ben de daha hızlı yürümeye başladım. O eve ulaştığında ben de ulaştım ve ondan önce eve girdim. Daha yerime uzanmadan içeri girdi ve: "Ne oluyor sana ey Aişe! Benden şüpheleniyor musun?" dedi. Ben de: "Bir şey yok" deyince: "Ya sen söyle ya da her şeyden haberdar olan lütuf sahibi söyler" dedi. Ben de: "Ey Allah'ın Resulü!" dedim ve olanları ona söyledim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Önümde gördüğüm karartı sen miydin?" diye sordu. Ben de "Evet" deyince: "Göğsüme bir darbe vurdu, hatta göğsümü acıttı. Sonra: "Allah'ın ve Resulünün sana zulmedeceğini mi sandzn?" dedi. Ben de: "insanlar bir şeyi ne kadar gizleseler Allah o şeyi bilir" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, sen beni gördüğünde Cebrail gelmişti. Sen soyunmuş olduğun için içeri girmedi. Senin hissetmeyeceğin bir şekilde beni çağırdı. Ben de senin hissetmeyeceğin bir şekilde ona cevap verdim. Seninde uyuduğunu sandım ve uyandırmak istemedim. Senin korkmandan da çekindim. Cebrail Bana Baki' (mezarlığı) ahalisine gidip istiğfar etmem için emir verdi" dedi.

 

Mücteba: 7/72; Tuhfe: 17593

2175. hadiste tahrici yapıldı. Bir sonraki hadise bakınız.

 

 

أخبرنا يوسف بن سعيد بن مسلم المصيصي قال ثنا حجاج عن بن جريج قال أخبرني عبد الله بن أبي مليكة أنه سمع محمد بن قيس بن مخرمة يقول سمعت عائشة تحدث قالت ألا أحدثكم عني وعن النبي صلى الله عليه وسلم قلنا بلى قالت لما كانت ليلتي التي هو عندي تعني النبي صلى الله عليه وسلم انقلب فوضع نعليه عند رجليه ووضع رداءه وبسط طرف إزاره على فراشه فلم يلبث إلا ريثما ظن أني قد رقدت ثم انتعل رويدا وأخذ رداءه رويدا ثم فتح الباب رويدا وخرج فأجافه رويدا وجعلت درعي في رأسي واختمرت وتقنعت إزاري وانطلقت في أثره فجاء البقيع فرفع يديه ثلاث مرات وأطال القيام ثم انحرف فانحرفت فأسرع فأسرعت وهرول فهرولت فأحضر فأحضرت وسبقته فدخلت فليس إلا أن اضطجعت فدخل فقال ما لك يا عائش حشيا رابية قالت لا قال لتخبرني أو ليخبرني اللطيف الخبير قلت يا رسول الله بأبي أنت وأمي فأخبرته الخبر قال فأنت السواد الذي رأيت أمامي قالت نعم فلهدني في صدري لهدة أوجعتني ثم قال أظننت أن يحيف الله عليك ورسوله قلت مهما يكتم الناس فقد علمه الله قال نعم فإن جبريل أتاني حين رأيت ولم يكن يدخل عليك وقد وضعت ثيابك فناداني فأخفى منك فأجبته فأخفيت منك وظننت أن قد رقدت وخشيت أن تستوحشي فأمرني أن آتي أهل البقيع فاستغفر لهم قال أبو عبد الرحمن رواية عاصم عن عبد الله بن عامر بن ربيعة عن عائشة على غير هذا اللفظ قالت فقدته من الليل فتبعته فإذا هو بالبقيع قال سلام عليكم دار قوم مؤمنين أنتم لنا فرط وإنا لاحقون اللهم لا تحرمنا أجرهم ولا تفتنا بعدهم قالت ثم التفت إلي فقال ويحها لو تستطيع ما فعلت

 

[-: 8862 :-] Muhammed b. Kays b. Mahreme bildiriyor: Hz. Aişe'nin: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile benim aramda geçen bir olayı sizlere anlatayım mı?" dediğini duydum. Biz de: "Anlat" deyince Hz. Aişe şöyle devam etti:

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sırasının bende olduğu bir gece döndü ve ayakkabılarını ayakuçlarının yanına koydu. Elbisesini kaldırdı ve hırkasını yatağın bir kenarına açtı. Benim uyuduğumu zannederek ayakkabılarını yavaşça giyip, elbisesini yavaşça aldı. Kapıyı da yavaşça açıp çıktı ve yavaşça geri kapattı. Ben de örtümle başımı kapatarak hırkamla örtündüm ve peşinde gitmeye başladım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bakı' mezarlığa gelince üç defa ellerini kaldırdı ve uzunca kıyamda kaldı. Sonra geri dönünce ben de geri döndüm. O hızlı yürümeye başlayınca ben de hızlı yürümeye başladım. O daha da hızlı yürümeye başlayınca ben de daha hızlı yürümeye başladım. O eve ulaştığında ben de ulaştım ve ondan önce eve girdim. Daha yerime uzanmadan içeri girdi ve: "Ne oluyor sana ey Aişe! Benden şüpheleniyor musun?" dedi. Ben: "Bir şey yok" deyince: 'Ya sen söyle, ya da her şeyden haberdar olan lütuf sahibi söyler" dedi. Ben: "Ey Allah'ın Resulü!" dedim ve olanları ona anlattım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Önümde gördüğüm karartı sen miydin?" dedi. Ben de "Evet" diye cevap verince, göğsüme bir darbe vurarak göğsümü acıttı. Sonra: "Allah'ın ve Resulünün sana haksızlık edeceğini mi sandın?" dedi. Ben de: "insanlar bir şeyi ne kadar gizleseler Allah o şeyi bilir" dedim. Resulullah (çc>lIc>llc>hu c>leyhi veçellem): "Evet, sen beni gördüğünde Cebrail gelmişti. Sen soyunmuş olduğun için yanına girmedi. Senin hissetmeyeceğin bir şekilde Beni çağırdı. Ben de senin hissetmeyeceğin bir şekilde ona cevap verdim. Senin de uyuduğunu sandım ve senin korkmandan da çekindim. Cebrail bana BakI' ahalisine gidip bağışlanma dilernem için emir verdi" buyurdu.

 

Nesaı der ki: "Haccac b. Muhammed ve İbn Cüreyc bizim için İbn Vehb'ten daha kuvvetlidir. Bu hadisi Abdullah b. Amir b. Rabıa, Hz. Aişe'den başka bir lafızIa rivayet etti."

 

Mücteba: 7/73; Tuhfe: 17593

2175. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

 

[-: 8863 :-] Hz. Aişe bildiriyor: Gecenin bir vaktinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i yanımda bulamayınca onu takip ettim ve kendisini Bakl'de buldum; şöyle diyordu:

 

"Ey müminler diyarının ahalisi! Sizlere selam olsun. Siz bizlerden önce gidenler, bizler de sizleri takip edip ulaşacaklardanız. Allahım! Bizi onların ecrinden mahrum etme ve onlardan sonra hak yoldan saptırma." Sonra banadönüp: ''Allah ona acısın, eğer (şüphesini yenmeye) gücü yetseydi bunu yapmazdz (arkarndan gelmezdi)" dedi.

 

Mücteba: 7/75

 

Diğer tahric: Hadisi Ebu Davud (16226), İbn Mace (1546) ve Ahmed, Müsned (24425) rivayet etmişlerdir.

 

2177. hadise bakınız.

 

 

أخبرنا قتيبة بن سعيد قال ثنا حميد وهو بن عبد الرحمن الرؤاسي عن هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة قالت ما غرت على امرأة ما غرت على خديجة من كثرة ذكر رسول الله صلى الله عليه وسلم لها قالت وتزوجني بعدها بثلاث سنين

 

[-: 8864 :-] Hz. Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, Hz. Hatice'yi çok zikretmesinden dolayı hiçbir kadını onun kadar kıskanmadım. Ondan (vefatından) üç sene sonra benimle evlendL"

 

Tuhfe: 16886

8305 hadiste geçti.